İnsan nedir? İnsan hayatını niçin yaşıyor? Hayatın manası ve değeri nedir?
Her insanın kendi iç dünyasında ve vicdanında böyle suallere muhatap olduğu şüphesizdir. Zira insan, varlıklar aleminde, kendi varlığını tefekkür edebilen ve varoluş gayesini arayan yaratılışa sahip bir varlıktır.
İnsan henüz ana rahminde bir bebek iken anne vücudunun bir organı gibidir. Göbek bağlantısı ile annenin beslenme, solunum ve boşaltım sistemine entegre bir vaziyette yaşar. Ancak, ana rahminde bebeğin ayakları, elleri, kulakları, solunum, sindirim ve boşaltım cihazları teşekkül etmeye başlar.
Hakikat odur ki, gayrın tasavvuruna bina edilmesin. Zatında bulunsun ve değişmeyen bir hakikat olsun.
Hayatın önemli bir parçası olan bitkilerin topraktaki besinlerini almaları, en kaba ifadeyle, toprağın sulanması ile mümkündür.
Ey maraz-ı vesvese(vesvese hastalığı) ile mübtelâ! Biliyor musun vesvesen neye benzer? Musibete benzer. Ehemmiyet verdikçe şişer. Ehemmiyet vermezsen söner. Ona büyük nazarıyla baksan büyür.
Bütün cisimler ısınınca genleşir, soğuyunca büzüşür, yani hacmi azalır. Bu kainatta cari değişmez bir fizik kuralıdır. Bu fizik kuralına göre, suyun da soğuyunca büzüşmesi, yani hacminin daralması gerekir. Bu taktirde de, donan suyun, yani buzun daha yoğun olması sebebiyle de suda yüzmeyip dibe çökmesi gerekirdi.
Portakalın büyüklüğü, bir tanesi bir insanın günlük C vitamini ihtiyacını karşılayacak boyutta tasarlanmıştır. Tabi ki, çocuk ile yetişkin insana göre birkaç ürün yelpazesi de var.
Mesela, küre-i arz (yer yüzü) rengarenk muhtelif (çeşitli) ve küçük küçük cam parçalarından farz olunursa, (Yani, dünyanın yüzünü rengarenk bir ayna ile kaplayıp, sonra bu tek aynayı kırsak ve milyonlarca farklı şekil, büyüklük, renkte parçacıklara ayrılsa, ayna bütün iken o aynaya bir tek güneş görüntüsü aksederken, kırılınca, o aynacıklar adedince güneşin akisleri görülecektir.)
RİSALE-İ NUR’UN GENEL KAVRAM MİMARİSİ İÇİNDE HAŞİR RİSALESİ